• https://www.facebook.com/hamitkaracom
    • https://www.twitter.com/hmtkr
    • https://www.instagram.com/hamitkaracom

    Hamit KARA        

    Suriyeliler ve Diğerleri

    Kıymetli dostlarım ve bir şekilde bu mecradan bu yazıyı okuyan yeni arkadaşlarım merhabalar,

    Her cemal ve kemal sahibi kendi cemalini ve kemalini görmek ve göstermek ister. Ben de bir takım konularda var olan fikirlerimi dimağımın ve mesleğimin elverdiği ölçüde paylaşmaya çalışıyorum. Gazete ve mecmuaların kendilerine ayrılan yerlerinde her gün yazılar ve makaleler kaleme alan kişilerin ne denli zor bir iş yaptıklarını şimdilerde anlayabiliyorum. Efkârımı neşrettiğim bu mecraya içerik oluşturmada sıkıntı çektiğimi belirtmeme gerek kalmadı sanıyorum.

    Biraz son birkaç yıllık gündemimizi teşkil eden yabancı sığınmacılar ya da en bilinen tanımıyla Suriyeliler hakkında bir iki cümle de ben sarf etmek isterim. Resmi kayıtlar ile sabit yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli sığınmacı ve bu durumu fırsat bilerek İran, Irak, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden gelen kayıt dışı ve 1 milyonun üzerinde olduğu zikredilen düzensiz göçmen ya da sığınmacı var. Yaklaşık 4,5 milyonluk ve nüfusun yaklaşık yüzde 5’ine denk gelen ancak asayiş ve güvenlik problemi oranlamasında çok çok aşağılarda kalan uysal bir kitle var hayatımızda.

    Ara sıra medyada haberlere konu olan münferit bazı olaylar dışında pek sorun oluşmadı biliniyor. Fakat adeta doğacak sorunların ayak sesleri misali filmlerde kendi içlerinde hizipleşmeler ile çeşitli gettolar teşkil ettirilip bazı uygunsuz tavırlar içinde olanlara da dem vurulmuyor değil.

    Fakülte yıllarından beri arkadaşlarımla Fatih ilçesi ve özellikle Fatih Camii çevresi hem manevi hem de tarihi dokusuyla bizleri cezbetmektedir. Geçtiğimiz günlerde her zaman oturup sohbetler ettiğimiz bir mekâna giderken Malta pazarına uğradık fakat gördüklerim beni hem şaşırttı hem de üzdü. Eski, oturmuş, yıllardır görmeye alışkın olduğumuz esnaf gitmiş, tabelalar, satılan ürünler, satanların profilleri hâsılı hepsi değişmiş ve Suriye mahallesine dönüşmüş orası. Eskilerden bildiğimiz bir iki esnaf ile ayaküstü sohbet ederken sebebini sorduk bu değişimin. Yüksek hava paraları, yüksek kiralar ve dahi sadece ruhsat almak yoluyla kolayca açılan işyerleri. Ticaret ederken de kendi ırkdaşlarını tutmaları orada var olan esnafı tutunamaz hale getirmiş. Tabi bunlar beyanlar, eğer yalan ya da yanlış değilse ortada büyük sıkıntı var demektir.

    İnşaat sektöründe ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren tanıdıklar da aynı yöntemler ile piyasadan çıkmak durumunda kalmışlar. Yerli istihdamı daha pahalıya mal olurken, sadece ruhsat alıp herhangi bir sigorta ya da vergi düzenine tabi olmadan kayıt dışı çalıştırma yoluyla işyerleri açılıp diğerlerinin maliyet baskısı marifetiyle sektör dışına itildiğini belirtiyorlar.

    Asayiş olarak belki çok sorunlu kitleler değiller fakat ülkemize vatandaşlık bağıyla bağlı olan bireylerin bu ayrıcalığı devletçe korunmalı ve güvenceye alınmalıdır düşüncesindeyim. Ekonomik darlık en büyük nümayişlerin de tetikleyicisi olmuştur tarih boyunca. Bu kadar insanın yardımlar ya da başka yöntemler ile geçinmelerine terk etmek doğru olmaz ama vatandaşların ekonomik zayıflıklarının rağmına bu kadar kolaylık için takipsiz kalmak korkarım ileride telafisi güç sorunlar ortaya çıkarabilir.

    Bizler hem örfümüzde hem de maneviyatımızda var olan yardımlaşma saikını bu kadar sıkıntı ve zor şartlar içerisinde olan bu insanlar için seferber ettik, umuyorum ki bize kötü bir son getirmez.

             Herhangi bir bey...

      
    1630 kez okundu

    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın